Kubbet-üs Sahra

Şehrin tarihi M.Ö. 4000 ila M.Ö. 3500’lere kadar gider ki bu da Kudüs’ü dünya üzerindeki en eski şehirlerinden biri yapar. Kudüs üç İbrahimî din için de özel ve kutsal şehir olarak sayılmıştır. Kudüs, Davut peygamberin İsrailoğulları’nın oniki kabilesini birleştirerek M.Ö. 996’da kurduğu eski İsrail Krallığı’nın başkenti olmuştur. O zamanlar adı Urişalim olan kent Yabusilerin kontrolündeydi.
avatar

admin

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

KUDÜS’ÜN KISA TARİHİ
Şehrin tarihi M.Ö. 4000 ila M.Ö. 3500’lere kadar gider ki bu da Kudüs’ü dünya üzerindeki en eski şehirlerinden biri yapar. Kudüs üç İbrahimî din için de özel ve kutsal şehir olarak sayılmıştır.
Kudüs, Davut peygamberin İsrailoğulları’nın oniki kabilesini birleştirerek M.Ö. 996’da kurduğu eski İsrail Krallığı’nın başkenti olmuştur. O zamanlar adı Urişalim olan kent Yabusilerin kontrolündeydi.

Davut peygamber şehri ele geçirince buraya Musa peygamberin Ahit Sandığı’nı da getirir ki şehre ilk kutsiyet böylelikle verilmiş olur. Daha sonra yerine geçen ve Museviler’in yeni peygamberi ve kralı olan Süleyman kenti daha mamur hale getirerek Beytü’l-Makdis’i (Birinci Küdus Tapınağı) inşa ettirir ve Ahit Sandığı’nı da buraya yerleştirir. M.Ö. 500’lü yıllarda Babil Devleti orduları Kudüs’e girdi. Şehri ve mabedi yakıp yıktılar. Kentteki Yahudiler ise Babil’e sürüldü.

Kudüs M.Ö. 100’lü yıllarda ise Romalılar’ın saldırısına uğradı. Tamir edilen mabedi bu kez de Romalılar yıktı. Ayaklanan Yahudileri sindirmek için Romalılar kentten tüm Yahudileri sürdüler.
Tarih boyunca Kudüs uğruna nice savaşlar verilmiş, şehir çok defa el değiştirmiştir. Kudüs, milattan önce 10.yüzyıldan bu yana Museviliğin en kutsal şehri ve ruhanî merkezidir. Aynı zamanda şehir Hıristiyanlık’a ait de çok fazla antik sit alanı barındırmaktadır.

Hz. Ömer döneminde 638 yılında Müslümanlar tarafından fethedilen Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra İslamiyet’teki üçüncü kutsal mekânın(haremin) bulunduğu şehir olmuştur.
Kudüs’ün sur içinde kalan bölümü artık “Eski Şehir” olarak anılmaktadır. Aslında 1860’a kadar şehrin tamamı olan bu Eski Şehir, 1982’de tehlikedeki Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Eski Şehir geleneksel olarak dört bölgeye ayrılmıştır. Ama bugünkü kullanılan adları -Hristiyan, Ermeni, Yahudi ve Müslüman mahalleleri- ancak 19. yüzyılın başlarında açıklanmıştır.

KUBBETÜSSAHRA 691 YILINDA EMEVİ HALİFESİ ABDÜLMELİK BİN MERVAN TARAFINDAN İNŞA ETTİRİLMİŞTİR.

SEKİZGEN PLANLIDIR. BU PLANI İTİBARİYLE YAPI, İTALYA’DAKİ SANTA COSTANZA KİLİSESİ(324)’NİN PLANINI HATIRLATMAKTADIR.

SEKİZGENİN HER BİR KENARI DIŞTAN DIŞA 20. 40 M.’DİR. CEPHELER ORİJİNALİNDE YUVARLAK KEMERLİ DAR VE YÜKSEK SATHİ YEDİ NİŞLE HAREKETLENDİRİLMİŞTİR.

ORTA MEKANI ÖRTEN KUBBE 20.40 M. ÇAPINDA OLUP 35 M. YÜKSEKLİĞİNDEDİR.
BU KUBBENİN ALTINDA GENEL HATLARI İTİBARİYLE 18 M. ÇARPI 13 M. EBATLARINDA,YÜKSEKLİĞİ 1. 5 METRE OLAN BÜYÜK BİR KAYA VARDIR.

BU KAYANIN ALTINDA 4.5 M.ÇARPI 4.5 METRELİK BİR OYUK VARDIR Kİ BU OYUK BUGÜN MESCİD OLARAK KULLANILMAKTADIR.

KUBBETÜSSAHRA’NIN YAPILIŞIYLA İLGİLİ OLARAK TARİHÇİLER ŞU GÖRÜŞLERİ İLERİ SÜRMEKTEDİRLER:

1-EMEVİLERLE HZ. ZÜBEYR ARASINDA HALİFELİK MÜCADELELERİ VARDI. BU NEDENLE EMEVİ HALİFESİ ABDÜLMELİK BİN MERVAN, HZ. ZÜBEYR’İN GÜCÜNÜ KIRMAK VE ONU ZAYIF DÜŞÜRMEK AMACIYLA, MÜSLÜMANLARIN KABE’YE HAC İÇİN GİTMELERİNİ ENGELLEMEK İÇİN KUBBETÜSSAHRA’YI İNŞA ETTİRMİŞTİR. BÖYLECE, MÜSLÜMANLAR HAC MERKEZİ OLARAK KUDÜS’E GELECEKLERDİ. YANİ, BU YAPI KABE’YE NAZİRE OLARAK YAPILMIŞTIR.

2-HALİFE ABDÜLMELİK BİN MERVAN ŞAM’DAKİ HIRİSTİYANLARA AİT MUHTEŞEM VE ÇOK ADİBİDEVİ KİLİSELERİ GÖRÜNCE, HIRİSTİYANLAR BÖYLE MUHTEŞEM YAPILAR YAPAR DA VEYA ONLARIN ABİDEVİ YAPILARI OLUR DA MÜSLÜMANLARIN NEDEN OLMAZ DİYE KUDÜS’TE BU YAPIYI YAPTIRDIĞIDIR.

3-KUBBETÜSSAHRA’NIN ORTASINDA “HACER-İ MUALLAK” DENİLEN ALTI OYUK ASKIDA KALMIŞ BÜYÜK BİR TAŞ VARDIR. BU TAŞ YAHUDİLER,VE MÜSLÜMANLARCA KUTSAL SAYILMAKTADIR. İŞTE HALİFE ABDÜLMELİK BİN MERVAN’IN HER İKİ DİN MENSUBU İNSANLARIN GÖNÜLLERİNİ ALMAK VE ONLARI MEMNUN ETMEK İÇİN VE AYNI ZAMANDA BU KADAR KUTSAL KABUL EDİLEN TAŞI KORUMA ALTINA ALMAK AMACIYLA BU YAPIYI YAPTIRDIĞIDIR.

BU ÜÇ GÖRÜŞTEN SON İKİSİ AKLA VE TARİHİ VERİLERE DAHA UYGUN GELMEKTEDİR.

KUBBETÜSSAHRA:

1187 YILINDA SELAHADDİN EYYUBİ
1318-1319 YILINDA MEMLÜKLÜ SULTANI NASIR MUHAMMED
1522 YILINDA OSMANLI SULTANI KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TARAFINDAN
VE
1873 YILINDA İSE SULTAN ABDÜLAZİZ ZAMANINDA TAMİR ETTİRİLMİŞTİR.

KUBBETÜSSAHRA’NIN ORTASINDAKİ BU TAŞ, YAHUDİLER VE MÜSLÜMANLARCA KUTSAL KABUL EDİLMEKTEDİR.

YAHUDİLERE GÖRE BU ALAN HZ. SÜLEYMAN MABEDİNİN BULUNDUĞU YERDİR. DOLAYISIYLA MUHTEMELEN BU TAŞ DA O MABEDDEN KALMADIR.
MÜSLÜMANLARA GÖRE İSE HZ. İBRAHİM (AS) OĞLU İSMAİL’İ BU TAŞ ÜZERİNDE KURBAN ETMEK İSTEMİŞTİR. YİNE MÜSLÜMANLARA GÖRE HZ. PEYGAMBER (SAV) MİRACA ÇIKARKEN BU TAŞ ÜZERİNDEN GÖĞE ÇIKMIŞTIR. YANİ DÜNYADAN MİRAC YOLCULUĞUNDA SON KEZ BURAYA AYAK BAŞMIŞTIR.

Yahudiler Hacer-i Muallak’a “Even Şatiyah” Derler. Su kayası veya temel kayası gibi anlamlara gelir. Dünya bu kayadan yaratılmaya başlamıştır. Hz. İbrahim oğlu İshak’ı bu kayanın üzerinde kurban etme teşebbüsünde bulunmuştur. Kayanın üzerinde Tanrının en kutsal ismi yazılıdır. (YHVH)

KUBBETÜSSAHRA’NIN SÜSLEMELERİ: KUBBETÜSSAHRA’DA SÜSLEMELER MOZAİK TARZINDA OLUP, TABİATÇI VE REALİST KAREKTERLİDİR. SÜSLEMELERİ DAHA ZİYADE BİTKİSEL MOTİFLERDEN, ASMA DALLARI, ÜZÜM SALKIMLARI, VAZODAN FIŞKIRAN ÇİÇEKLER, ÇEŞİTLİ MÜCEVHERAT TARZINDA MOTİFLER VE DEĞİŞİK YAPRAKLAR OLUŞTURMAKTADIR. BU SÜSLEMELER, HELENİSTİK, ROMA VE BİZANS SANATININ TESİRİNDEDİR. BU SÜSLEMELER DIŞINDA KUBBETÜSSAHRA’DA TESBİH TANELERİNİN DİZİLMESİYLE OLUŞAN TARZDA DA SÜSLEMELER VARDIR Kİ, BUNLAR SASANİ SANATININ TESİRİNİ TAŞIRLAR. AYRICA, BU YAPIDA KAPILARIN LENTOLARININ ALT KISIMLARINDA VE AHŞAP GERGİLERİ KAPLAYAN BAKIR KAPLAMALARDA, BAKIRDAN ÇÖKERTME TEKNİĞİNDE YAPILMIŞ BİTKİSEL KAREKTERLİ SÜSLEMELER DE VARDIR.

BÜTÜN BUNLARIN ÖTESİNDE, İSLAMIN MİMARİ YAPILARDAKİ BİLİNEN EN ESKİ YAZISI DA BU YAPININ KUBBE KASNAĞINDADIR. AYRICA BU YAPIDA BU SÜSLEMELERİN DIŞINDA MEMLÜKLÜLER DÖNEMİNDE YAPILMIŞ MERMER KAPLAMALAR VE RENKLİ TAŞ SÜSLEMELER OLDUĞU GİBİ OSMANLILAR DÖNEMİNDE ÖZELLİKLE KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİNDE (1522-1560) YAPILMIŞ ÇİNİ SÜSLEMELER DE VARDIR.

etiketlerETİKETLER

Sıradaki içerik:

Kubbet-üs Sahra

editörün seçtikleri EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ